Öncelikle hepiniz “Straight outta Hell’s Kitchen” bu yazı geçtiğimiz hafta beni meşgul eden Marvel’ın en iyi yapımlarından biri olan Daredevil dizisi (dizi diyorum yahu ne Ben Aflleck’i !) hakkında. Düzeltiyorum en iyi yapımlarından biri değil. Açık ara en iyi yapımı. Korkmayın yazı spoiler içermiyor ama güvenemiyom yani…
Cümle uzaktan çok iddialıymış gibi görünüyor ama aslında o kadarda iddialı değil. Yani size bugün “en iyi MCU yapımı hangisi?” diye sorsam çoğunuz bana “Tabiki de Avengers slk mısın ?” ya da Winter Soldier, Iron Man diye devam eden cevaplar vereceksiniz. Kabul edin tüm bunlar zevkle izlediğimiz eğlenceli filmler ama hiçbirinin ayakları yere sağlam basmıyor. Gelin görün ki Daredevil tüm bu yapımlardan ilk önce dizi olmasıyla, sonra da klasik çocuksu hava içeren süper kahraman filmi olmamasıyla ayrılıyor. (O çocuksu süper kahraman filmi dediklerimin hepsini bende izledim. Siz ne demek istediğimi anladınız.)
NE DİYORSUN BE ADAM NEDİR BU DAREDEVİL ?
Dizi ve süper kahramanımız hakkında hiç bilgisi olmayanlar için kısaca özet geçeyim: Daredevil küçükken görme yetisini bir kaza sonucu kaybeden Matt Murdock‘un (evet yine double initial) diğer duyu organlarının aşırı gelişmesi sonucu gündüzleri avukatlık yapıp geceleri kötü adamları pataklayan bir kahraman oluşunu ve onun maceralarını anlatıyor.
Kısa bilgi verdikten sonra Daredevil’i neden bu kadar çok sevdiğime dönelim. Öncelikle çoğu çizgi roman sinemaya tam olarak yansıtılamamasından dolayı muzdarip. Bazen öylede olması gerekiyor. Aynı durum Daredevil içinde geçerli ama diğerlerine göre çok daha az. Yani karakterleri ve olayları çok ama çok iyi yansıtmışlar.
İkinci olarak casting çok başarılı. Charlie Cox’un kör bir adamı iyi bir şekilde oynamasını geçtim adamın gülüşü insanın içini ısıtıyor. Oynadığı karakterin kör olması zaten en başta bir sempati duyma sebebiyken zekası ve dövüş yetenekleri Daredevil’i en sevdiğiniz Marvel karakterlerinden biri haline getiriyor. Wilson Fisk yani namı diyar Kingpin reyisten tutun, Wesley, Foggy, Urich hepsi çok iyi yansıtılmış.
Üçüncü olarak ise çekimler, dövüş sahneleri ve yönetmenin marifetleri. 2. bölümde yaklaşık 5-6 dakikalık bir dövüş sahnesi tek çekim yapılmış. İzleyince anlayacaksınız o kısımları tek çekim yapmak her babayiğidin harcı değil. Bu tarz ufak tefek çekim hilelerini dizi boyunca fark edebilirsiniz. Bu tip sahneler izleyenlerde hoş bir tat bırakıyor.
BEN SÜPER KAHRAMAN FALAN ANLAMAM.
Diziyi şiddetle tavsiye ediyorum. Bazı tipler vardır süper kahraman deyince bir adım geri atarlar. Daredevil o kişilerin süper kahramanlara ısınması için harika bir başlangıç olabilir. Yazının başında da belirttiğim gibi Daredevil klasik bir Marvel yapımı değil. Hatta bilmeseniz “bunu DC Comics’mi yapmış?” diye tereddüt edersiniz(amma da bilmiyormuşsun ha). Zaten Daredevil ve dizideki dinamikler Batman’i fazlasıyla anımsatıyor. Ön yargılarınızı aşmanız için harika bir fırsat.
DİZİDE Kİ HER ŞEY HARİKA MI ? HİÇ Mİ BEĞENMEDİĞİN BİR ŞEY YOK YAHU ?
Tabiki de her şey harika değil. Dizide eleştirdiğim birçok nokta var mesela çok gereksiz uzatılan diyaloglar. Tamam bazıları hikayenin gidişatı için önemli ama çok uzun sohbetler insanı zaman zaman sıkıyor. Diğer bir eleştirdiğim nokta ise sezon finali. Yani finalden önceki bölümler o kadar doluydu ki insan finalde de üstüne daha fazla koyarlar diye müthiş bir şey bekliyor. Tabiki de boş geçmiyorlar ama yine de tam olarak tatmin olduğum söylenemez. Final bölümünde zaman zaman oyunculukların da aksadığı görülüyor.
Netflix’ten, önceki felaket Daredevil filminden ve gelecek sezondan bahsetmedim. Diziye başlamayanlar ve ne olduğu hakkında fikri olmayanlar için tavsiye niteliğinde bir şeyler karaladım. Belki daha sonra spoiler içeren yorumlarımın olduğu bir Daredevil yazısı daha gelebilir.
Sevgiler…