Evet evet, biliyorum. Şu sıralar ‘girişimci’, ‘girişimcilik’, ‘kendi işi’, ‘PARA’, ‘DAHA ÇOK PARA’ kelimelerini duymaktan usandınız artık. Hele ki her internet sitesi açanın girişimci sayıldığı, her girişimcinin de milyoner sanıldığı bir devirde yaşadığımızı düşünecek olursak size hak vermemek elde değil. Şimdilik bu düşüncelerinizi hafifçe kenara itmenizi istiyorum; çünkü birazdan sıradan bir blog ya da suratsız bir e-ticaret sitesinden değil, gerçek bir girişimden bahsedeceğiz.
Benim de öğrencisi olduğum Sakarya Üniversitesi çıkışlı bir girişim olan Misface ilk olarak bölümümden tanıdığım arkadaşlarım Oğulcan Yorulmaz ve Kubilay Arif Palabıyık‘ın öğrencilerle bir araya gelip yazılım ve girişimcilik alanında destek vermek, yönetim bilişim sistemleri bölümünün tanınmasını sağlamak ve dijital ajanslık gibi temelinde çok da olgunlaşmamış bir fikirle faaliyete geçti. Her girişimde olduğu gibi bir ‘pişme’ süreci geçiren Misface’in bugünkü hali 2016’nın Ağustos ayında pivot edildi. Peki Misface’in bugünkü hali ne oluyor?
Misface Nedir?
Misface, ekibin kendi tabiriyle ‘Üniversite öğrencilerinin deneyimli mentorlerden tamamen ücretsiz destek alabildikleri bir platform.’ Benim tabirimle ise: Ücretsiz danışmanlık aracı. Farkındayım, piyasaya az çok hakim olanlar ‘ücretsiz‘ kelimesini gördüğünde içinden “kimse karın tokluğuna çalışmaz..” tarzı şeyler geçiriyor. Madem öyle, isterseniz bu ‘ücretsiz‘ hizmet nasıl sunuluyor, Misface nasıl çalışıyor biraz ondan bahsedelim.
Misface sizi herhangi bir fikriniz, projeniz ya da işiniz hakkında size yardımı dokunabilecek, alanında uzman kişilerle buluşturuyor. Örnek verecek olursak: Diyelim ki bir yazılım projeniz var, ancak bu projeyi nasıl ilerleteceğiniz konusunda kafanız çok karışık. Çevrenizden aldığınız fikirler yetersiz kalıyor ve bu alanda fikir alışverişi yapacak insan bulmakta zorlanıyorsunuz. İşte tam bu noktada Misface sizi bünyesinde bulunan, yazılım alanında uzman bir mentorla iletişime geçiriyor. Böylelikle mentorun deneyimi ve kurduğunuz iletişim sayesinde projenizi şekillendiriyorsunuz. Misface sizi mentor ile iletişime geçirdikten sonra iş size kalmış. Bir nevi akıl hocanız olan kişiyle iletişiminizi ne kadar ilerlettiğinize bağlı olarak projeniz üzerinde birlikte çalışabilirsiniz.
Neden Misface Kullanmalıyım?
Peki bir uzmanla kendim de iletişime geçebiliyorken neden Misface aracıyla iletişim kurmalıyım? Bu soruya konu hakkında az çok tecrübeli biri olarak cevap vereyim: Evet bu devirde birisiyle iletişime geçmek Facebook, Twitter ya da mail yoluyla oldukça kolay, ama sosyal medya hesaplarını takip ettiğiniz, mail adresine sahip olduğunuz her kişi size geri dönüş yapacak diye bir kaide yok.
Özellikle ulaşmak istediğiniz kişi alanında uzman ve birçok kişi tarafından soru bombardımanına tutulan birisiyse sizi bir mail ile geçiştirebilir, danışmanlık için para ister ve büyük olasılıkla geri dönüş yapmaz. İşte tam bu noktada Misface ‘mentee’ adını koydukları kullanıcılara geri dönüş garantisi veriyor. Kısaca, bir danışmanla Misface aracılığıyla iletişime geçtiğinizde o kişi sizi daha çok ciddiye alıyor ve sizden herhangi bir ücret talep etmiyor.
Ne Kadar Ücretsiz?
Ne olursa olsun eğer girişiminizin iyi bir gelir modeli yoksa uzun süre ayakta durması çok zor. Misface de ‘ücretsiz‘ bir hizmet sunduğu için kendileri ile konuşurken bu konuyu biraz irdeledim. Ekibin kafasında elbetteki bir gelir modeli var; ancak beni ve Misface’den yararlanacak insanları girişimin nasıl para kazanacağı değil, bu düşünülen gelir modelinin ‘ücretsiz‘ hizmeti nasıl etkileyeceği ilgilendiriyor. Bu konuda Misface ücretsiz kısmın sürekli var olacağını söylüyor. Yani her zaman için Misface’den ücretsiz olarak destek alabileceksiniz, ancak ilerleyen dönemlerde bunun bir sınırı olacak. Örneğin eğer premium kullanıcı değilseniz Misface bünyesindeki 1’den fazla mentorla iletişime geçemeyeceksiniz. İleride sisteme getirilecek olan bazı premium özellikler ile para veren kullanıcılara bir takım ayırıcalıklar sunulması da düşünülüyor. Bu konuda bana bazı detaylar anlatıldı ama burada girişimin matematiğine girmek istemiyorum.
Sonuç olarak: Hizmetin ne kadar ücretsiz olacağı ile ilgili defalarca, farklı şekillerde üstelediğim sorulara ücretsiz kısmın sürekli var olacağı cevabını aldım.
Misface’in Geleceği
Misface’in şu anda gönüllülük esasına dayalı bir hizmet şekli var. Ekip öncelikle kullanıcılara bir değer sunup piyasada uzun süre var olmalarını kolaylaştıracak bir gelir modeli üzerinde çalışıyor. Öte yandan öğrendiğim kadarıyla mobil uygulama üzerinde de bir takım çalışmalar var. Misface’in mobil uygulamasıyla birlikte kullanıcıların mentorlarıyla chat üzerinden iletişime geçmesi gibi yenilikler ve daha fazlası ekibin planları arasında. Şimdiden oldukça olumlu geri dönüşümler alan Misface’e destek olmak isteyen şirketlerin sayısı da artıyor. Girişim kısa vadede mentor sayısını artırıp daha fazla kullanıcıya destek vermek istiyor.
Misface bünyesinde şu anda 38 mentor bulunuyor. Mentorların destek verdikleri konular dijital pazarlamadan mobil uygulama geliştirmeye, startup hukukundan web tasarımına kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Mentor sayısı gün geçtikçe artıyor, dolayısıyla destek bulabileceğiniz konu çeşidi de çoğalıyor.
Misface mentorlarını incelemek için -> MENTORLAR
Eğer bir uzmanlık alanınız varsa ve deneyimlerinizi paylaşmak istiyorsanız Misface’e mentor olarak da başvurabiliyorsunuz.
Misface mentorluk başvurusu için -> MENTORLUK BAŞVURUSU
Misface’in ayrıca farklı üniversitelerden Türkiye genelinde 23 marka temsilcisi bulunuyor. Misface’in üniversitelerdeki tanınırlığını artırmayı amaçlayan marka temsilcileri için başvurular hala devam ediyor.
Misface marka temsilcisi başvurusu için -> MARKA TEMSİLCİSİ
Misface hakkında daha fazla bilgi için iletişim:
Ekip:
Misface benim de öğrencisi olduğum Sakarya Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri bölümünden çıkan bir girişim. Yukarıda Twitter bilgilerini verdiğim arkadaşlarımın her biri bir şeyler üretmeye çalışan, tutkulu, çalışkan insanlar. Dolayısıyla girişimin büyümesini ve hedeflediği noktaya ulaşmasını tüm içtenliğimle diliyorum.
Sonu blogumun header’ında da bulunan, çoğunlukla Steve Jobs’ın sözü sanılan ama aslında The Whole Earth Catalog’un 1974 sayısındaki arka kapağında yazan bir cümleyle yapacağım:
Aç kal, budala kal.
Sevgiler…
